Milat Gazetesi’nden Yusuf Girayalp Atan, “Değişimin Anahtarı” başlıklı bugünkü yazısında İslami ekonomik modelle mevcut kapitalist modelin kıyasını yaparken İslam’ın ekonomik hayatın her alanı için belirlediği prensiplerin olduğunu belirtti. İşte o yazı:
Dünya büyük bir değişim ve dönüşüm yaşıyor.
Ekonomik, teknolojik, askeri ve siyasi alanlar başta olmak üzere bir çok disiplin paradigma değiştiriyor.
**
Küreselleşme süreciyle birlikte hızla büyüyen finansal balon 2008 yılında yaşanan krizin ardından büyük bir gümbürtüyle patladı.
Bu kriz neticesinde küresel ekonomik sistem dönüşüm sürecine girdi.
Korumacı politikalar hızla yaygınlaşırken ekonominin temelini oluşturan ticaretin haritaları yeniden çizilmeye başladı.
Yaşanan bu krizin ardından yeni bir arayışa girildi. Çünkü mevcut küresel ekonomik sistem günümüz sorunlarına tatmin edici ve kalıcı çözümler sunamadı.
**
Mevcut kapitalist sistem tüketime, kaynakların israfına, sömürüye ve gelir adaletsizliğine dayalı bir sistemdir. Küreselleşmenin hızla yaygınlaşmasıyla birlikte gelir adaletsizliği hızla artmış zenginler daha zengin yoksular daha yoksul hale gelmiştir.
İnsanlığa huzurlu, dengeli ve hakkaniyetli bir hayatın yol haritasını çizen İslam alış veriş ve ticaret ahlâkından işçinin ücretinin ödenme zamanına tasarruflarımızı nasıl değerlendireceğimizden borç hukukuna kadar her alanda ilkeler ve yöntemler belirlemiştir.
Faiz düzeni üzerine kurulmuş olan kapitalist sistem insanların emeğini sömürürken tüketime teşvik eden yapısından dolayı kaynakların israfına neden olmaktadır.
Batı dünyasının sürüklediği kapitalist ekonomik sistem ahlâktan yoksun bir yapıdan oluşmaktadır. Sürekli tüketmeyi, biriktirmeyi ve en çok kâr yaratma güdüsünü teşvik eden kapitalist sistemin aksine İslam paylaşmayı ve bölüşmeyi, yatırımı, üretimi, israf etmemeyi teşvik etmektedir. Burada maksadım elbette kapitalizm ile İslam ekonomisini kıyaslamak yahut karşılaştırmak değil. Parayı bir amaç olarak değil bir mübadele aracı olarak gören İslam’ın iktisadi öğretileri kapitalizm ile karşılaştırılamayacak ve kıyaslanamayacak kadar üstün özelliklere sahiptir. Ancak hayatımızın her anına sirayet eden kapitalist sistem sadece ekonomik hayatımızı değil sosyolojik ve psikolojik olarak da hayatımızı da etkilemektedir.
**
Dünyanın son yıllarda yaşadığı değişim ve dönüşüm sürecinden Türkiye de doğrudan etkileniyor. Hatta yaşanan bu sürece etki ederek yön veriyor.
Türkiye, dini, tarihi ve kültürel bağlarımızın olduğu tüm coğrafyalarla ilişkilerini yeniden canlandırarak İslam dünyasında adeta bir dirilişe vesile oluyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son günlerde Afrika ülkelerine gerçekleştirdiği ziyaretler de bu sürecin bir parçasıdır. Aynı şekilde sivil toplum örgütlerimiz de bu kapsamda önemli etkinlikler düzenliyor.
**
Türkiye Yazarlar Birliği ve Haşimî Yayınevi bu anlamda önemli bir organizasyona imza atıyor. Cumhurbaşkanlığı’nın himayesinde gerçekleştirilen Arapça Kitap ve Kültür Günleri 55 ülkeden 300 civarında âlim ve akademisyenin katılımıyla başladı. İslam dünyasında var olan ilmî birikim ve geçmişi ülkemizde bir araya getiren organizasyon Türkiye’nin çok daha iyi tanınmasına vesile olacaktır.
Organizasyon kapsamında 10-11 Mart tarihleri arasında Uluslararası İslâm ve Ekonomi Sempozyumu da gerçekleştirilecek.
Borsa İstanbul ve Türkiye Varlık Fonu Yönetim Kurulu Başkanı Himmet Karadağ’ın açılış konuşmasını yapacağı sempozyuma İngiltere Durham Üniversitesi İslami Finans Direktörü Prof. Dr. Mehmet Asutay, Malezya İslam Üniversitesi’nden Prof. Dr. Khaliq Ahmad bin MOHD ve İslam Kalkınma Bankası İslam İktisadı Araştırma ve eğitim Merkezi Başkanı Dr. Layachi Sadek FEDDAD gibi önemli bilim adamları katılacak.
İslam ekonomisi düşüncesinin teorisi ve pratikte karşılaşılan sorunları ve çözüm önerilerinin tartışılacağı Uluslararası İslam ve Ekonomi sempozyumu Üsküdar Bağlarbaşı Kültür Merkezi’nde gerçekleşecek.
İslami finans piyasalarından yeni yatırım yöntemlerine, İslami açıdan stratejik yönetim ve liderlikten elektronik ürün sertifikalarına gayrimenkule dayalı sermaye piyasası araçlarından karz-ı hasen vakıflarına bir çok alanda teorik ve ampirik değerlendirmelerin yapılacağı sempozyum bu alanda çalışma yapan kişi ve kurumlara önemli bir bilgi aktarımı sağlayacaktır.”
Kaynak: Milat Gazetesi
İlk yorum yapan siz olun