İslam Ticaret, Sanayi ve Tarım Odası (ICCIA) Başkan Yardımcılığı görevini de yürüten Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Endonezya’nın başkenti Cakarta’da katıldığı ICCIA Yıllık Toplantıları ve Türkiye-Endonezya ekonomik ilişkileri üzerine AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Dünyada yoklukla mücadele eden 48 ülke bulunduğunu ve bunun yarısını İslam ülkelerinin oluşturduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, ‘’İslam dünyası hem siyasi hem ekonomik olarak büyük sıkıntılar yaşıyor. Diğer taraftan dünyadaki algısı da çok kötü, devamlı terör veya çatışmalarla gündemde. Dünyada 10’a yakın ülkede de savaş veya çatışma var. Çatışmanın olduğu bütün ülkeler İslam ülkeleri. Diğer yandan Müslümanlar terörist ilan ediliyor. Ama ne hikmetse terörün vurduğu yerler, bu işin acısını çekenler yine İslam ülkeleri. Kimseyi suçlamaya da hakkımız yok. Bunun sorumlusu biziz. İslam ülkeleri arasındaki bu tabloyu değiştirmek istiyorsak tek formülü bir araya gelmek zorundayız. Bunun önemli yolunu da ticaret oluşturuyor.” ifadelerini kullandı.
”DÜNYA ÜRETİMİNDEN ALDIĞIMIZ PAY SADECE YÜZDE 15”
Hisarcıklıoğlu, dünya nüfusunun dörtte birinin İslam coğrafyasında yaşadığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
‘’Dünya enerji kaynaklarının da yüzde 65’i İslam ülkelerinde. Dünyadaki bütün enerji koridorları, ticaret koridorları da bizim üzerimizden geçiyor. Allah müthiş imkanlar vermiş. Peki biz bunun hakkını veriyor muyuz? Ne yazık ki hayır. Bütün bu imkanlara rağmen dünya üretiminden aldığımız pay sadece yüzde 15. Dünyada üretilen patentlerin sadece yüzde 1,5’ini biz üretebiliyoruz. 57 İslam ülkesinin tüm yüksek teknoloji ihracatı 70 milyar dolar. Hollanda tek başına bu kadar yüksek teknoloji ihracatı yapıyor. İslam ülkelerinin dünya yüksek teknoloji ihracatındaki payı yüzde 3,2 durumunda.’’
Günümüzde gelişmiş ülkelerin ticaretlerinin yarıdan fazlasını yakın komşularıyla yaptığını ve bu konuda ilerleme kaydettiklerini dile getiren Hisarcıklıoğlu, ‘’2005 yılında İslam İşbirliği Teşkilatı, eylem planına bir hedef koymuştu. 2015 yılına kadar İslam ülkeleri arasındaki ticaret oranının yüzde 20’ye çıkarılması hedeflenmişti. Allah’a şükür bu oranı aştık. Yani hedef tuttu. Ama bu oran yeterli mi? Değil. Yolun daha başındayız. Yapacak çok işimiz var.’’ diye konuştu.
”ENDONEZYA’YI ISKALAMIŞ GÖZÜKÜYORUZ”
Türkiye ve Endonezya ikili ekonomik ilişkilerin geliştirilmesine yönelik de değerlendirmede bulunan Hisarcıklıoğlu, iki ülke arasındaki uzaklık ve iş dünyalarının birbirini yeterince tanımamasının önemli sorun olduğunu kaydetti.
Bunu aşmak için TOBB ve Endonezya Sanayi ve Ticaret Odası (KADIN) arasında iş birliği protokolü yapacaklarını ve Türkiye-Endonezya Ticaret ve Sanayi Forumu kuracaklarını söyleyen Hisarcıklıoğlu, ‘’Türkiye Endonezya’nın ihracatında binde 7 pay ile 28, ithalatında binde 2 pay ile 39. sırada. Yılda 240 milyon dolarlık mal satıp, 1,5 milyar dolar mal ithal ediyoruz. Ayrıca Endonezya’da özel sektör olarak 175 milyon dolar doğrudan sermaye yatırımımız var. Ülkemize gelen Endonezyalı turist sayısıysa yılda ancak 85 bin civarında. Kısaca Endonezya’yı ıskalamış gözüküyoruz.’’ diye konuştu.
”ENDONEZYA YATIRIM YAPMAK İÇİN İSTİKRARLI BİR ÜLKE”
Hisarcıklıoğlu, Endonezya’nın 245 milyon nüfusa ve 1 trilyon doların üzerinde milli gelire sahip çok büyük bir ülke olduğuna dikkati çekerek, 300 milyar doları geçen dış ticaret hacmine sahip Endonezya’nın en büyük ticaret ortağının da Çin ve Japonya olduğunu kaydetti.
Zengin doğal kaynakları, disiplinli mali politikaları, düşük kamu borcu, küresel finansal krize dirençli bankacılık sistemi gibi Endonezya’nın güçlü yönleri bulunduğunu dile getiren Hisarcıklıoğlu, Endonezya’nın yatırım yapmak için istikrarlı bir ülke olduğunu söyledi. Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti:
‘’Büyüme oranı 2017 yılında yüzde 5 oranında iken, 2018 yılında da aynı oranda büyümesi bekleniyor. Endonezya dünyanın en büyük Hindistan cevizi, ikinci en büyük palmiye yağı, üçüncü en büyük kakao ve pirinç, dördüncü en büyük kahve, beşinci en büyük tütün ve çay üreticisidir. Ancak hala 7,7 milyon hektardan fazla işlenmeyen toprak mevcuttur. Dolayısıyla tarımsal üretim alanında yatırım yapılabilir. Endonezya aynı zamanda büyük bir kağıt üreticisi. Türkiye’de ise üretim yeterli değil ve ithalat çok. Endonezya firmalarını ülkemize yatırım yapmaya davet ettik. Türkiye’nin Avrupa ve Ortadoğu’ya yakınlığı sayesinde burada açılacak fabrikaların ihracat imkanı da yüksek olacak. Burada inşaat sektörü de güçlü. Türk doğal taşlarının ülkede kullanımının yaygınlaştırılmasını önerdik.’’
Kaynak: AA
İlk yorum yapan siz olun