İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Katılım bankacılığında hedef: Yüzde 15 pazar payı

Kuveyt Türk Katılım Bankası Genel Müdürü Ufuk Uyan, katılım bankalarının halihazırda yüzde 4,8 olan pazar payının 2025’te yüzde 15 seviyesine çıkarılmasının hedeflendiğini belirterek, “Katılım bankalarının bu hedefe ulaşmak için hizmet modeli olarak konvansiyonel bankalara yaklaşmasını ve onlara benzemeye çalışmasını arzu etmeyiz.” dedi.

Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Anadolu Ajansı‘nın global iletişim ortaklığında “İnsani Finans” temasıyla düzenlenen Küresel Katılım Finans Zirvesi’nin ikinci gününde “İnsani Finans Öncüsü: Katılım Bankacılığı” başlıklı bir panel gerçekleştirildi.

Kuveyt Türk Genel Müdürü Uyan, panelde yaptığı konuşmada, katılım bankacılığı modelinin paylaşmayı, çalışmayı, üretmeyi, birlikte kazanıp bölüşmeyi hedefleyen insani finans sisteminin en önemli uygulama alanı olduğunu ifade etti.

Türkiye’deki katılım bankalarının, sektöre yeni girişler de göz önünde bulundurulduğunda, iddialı hedefleri olduğunu belirten Uyan, katılım bankalarının halihazırda yüzde 4,8 olan pazar payının 2025’te yüzde 15 seviyesine çıkarılmasının hedeflendiğini aktardı.

Uyan, katılım bankalarının bu hedefe ulaşmak için hizmet modeli olarak konvansiyonel bankalara yaklaşmasını ve onlara benzemeye çalışmasını arzu etmediklerini vurgulayarak, “Katılım bankalarının etik, ilkeli ve değer odaklı özelliklerini muhafaza ederek ilerlemeleri ve bu alanlarda konvansiyonel bankalardan ayrışması gerekmektedir. Katılım bankaları, ilkelerinden ödün vermeksizin müşterilerinin ihtiyaçlarına İslami ürün ve hizmetlerle en iyi şekilde cevap vermeye devam etmelidir.” şeklinde konuştu.

“İnsani finans sisteminin geleceği parlak”

Ufuk Uyan, Türkiye’de konvansiyonel bankacılık sektörü genelinde tüketici kredilerinin yarısını ihtiyaç kredileri oluştururken, bu oranın katılım bankalarında yüzde 9’lara düştüğünü, ayrıca katılım bankalarında yüzde 4 olan bireysel kredi kartlarının tüketici kredilerine oranının konvansiyonel bankalarda 6 katına çıktığını ifade etti.

Uyan, “Bu örnekler de göstermektedir ki katılım bankaları bireysel müşterilerini ihtiyacı olmayan harcamalara yönlendirmemekte, gereksiz tüketim alışkanlıklarından ve borç batağına saplanmaktan müşterilerini korumakta, bunun yerine gerçek bir ihtiyaç ve alım satım ürünü olan konut, taşıt ve diğer ürün ve hizmet ihtiyaçlarına faizsiz finansman desteği sağlamaktadır. Bu yaklaşımın temelini insani finans anlayışının oluşturduğu aşikardır.” değerlendirmesinde bulundu.

“Ticari bankalar gibi hiçbir şey olmadan müşterinin cebine parayı koymuyoruz”

Albaraka Türk Katılım Bankası Genel Müdürü Melikşah Utku da katılım bankacılığının tanıtılmasının önemli olduğunu vurgulayarak, hem mevcut hem potansiyel hem de yeni katılım bankalarının tanıtımda aktif rol alması gerektiğini söyledi.

Utku, katılım bankacılığının en temel sıkıntılarından birisinin operasyonel yükler olduğunu vurgulayarak, “Biz ticari bankalar gibi, hiçbir şey olmadan müşterinin cebine parayı koymuyoruz. Arkasında ne tip bir işlem var, kim ne alıyor, kim ne satıyor kısmı var. Ciddi evrak yükümüz bulunuyor. Dijitalleşme ile birlikte birçok operasyonel yük halledilebilir olacak. Bunu yavaş yavaş görmeye başladık.” diye konuştu.

Katılım bankalarının tek başına bu sektör için yetemeyeceğini aktaran Utku, sigortasının, sermaye piyasası ürünlerinin, borsa tarafının gelişmesi gerektiğini, bütün bunlar bir arada geliştiği zaman katılım bankacılığının payının hızlı bir şekilde yüzde 10-15’e çıkabileceğini söyledi.

“(Kar-zarar ortaklığı) Reel sektör buna hazır değil”

Vakıf Katılım Genel Müdürü İkram Göktaş ise katılım bankacılığında yeni ürünlere ihtiyaç olduğunu belirterek, “Konvansiyonel ürünlerin dışında sermaye piyasası ürünlerinin ciddi anlamda hayatımıza girmesi gerektiğini düşünüyorum.” dedi.

Göktaş, Vakıf Katılım olarak yeni bir banka olmalarına rağmen kısa sürede ciddi anlamda farklı sukuklar ihraç ederek belli bir noktaya geldiklerini ancak bunun yeterli olmadığını söyledi.

Girişimcilere destek olmanın ortak iş yapma kültürü açısından çok önemli olduğunu vurgulayan Göktaş, “Aslolan, insanı odağa koyduktan sonra sermaye piyasası araçlarını işin odağına koyarak bir noktaya gelmemiz lazım.” ifadesini kullandı.

Göktaş, ortak iş yapmanın kolay olmadığını, tarafların tamamının bu kültüre sahip olması gerektiğini belirterek, “Kar-zarar ortaklığını biz reel sektör ile yapabiliriz. Yoksa 5 banka, kendi aramızda yapacağımız ortaklıkların çok bir anlamı yok. Reel sektörün buna çok hazır olmadığını görüyoruz.” dedi.

İstanbul Finans Merkezi’nin hükümetin önem verdiği bir proje olduğunu aktaran Göktaş, “İstanbul, coğrafi olarak avantajlı bir yerde. İstanbul’un, öncelikle İslami Finans Merkezi olma yolunda ciddi anlamda avantajlı olduğunu görüyorum. Bu kapsamda İstanbul’un önce İslami, sonra küresel finans merkezi olma yolunda önünde engel olduğunu düşünmüyorum.” şeklinde konuştu.

“Kamu bu sektöre girdiğine göre demek ki birtakım açıklar var”

Ziraat Katılım Genel Müdürü Metin Özdemir de “Kamu, katılım bankacılığı sektörüne girdiğine göre demek ki sektörde birtakım açıklar ve yol alınması gereken mesafeler var. Kamu katılım bankaları olarak piyasadaki fon kullandırma noktasında çeşitliliği artırma açısından özellikle ortaklık noktasında biraz daha cesaretli davranmamız talep ediliyor. Bu konuda çalışmalar yapıyoruz.” şeklinde konuştu.

Özdemir, katılım bankacılığının öncelikle geçmişten de gelen kendi gücünü keşfetmesi gerektiğini söyledi.

“Daha fazla hizmet kanalı açmaya ihtiyaç var”

Türkiye Finans Katılım Bankası Genel Müdürü Wael Abdulaziz Raies, ticaretin her iki ucunda bulunan mevduat sahipleri ve fon kullanıcılarının en az sektör kadar olgunlaştığını ve sofistike olduğunu, pazardaki yüksek taleplere yanıt vermek amacıyla gelecek günlerde şubeler ve dijital kanallar aracılığıyla daha fazla hizmet kanalı açmaya ihtiyaç bulunduğunu kaydetti.

Katılım bankaları olarak sundukları hizmetlerin hızı ve kolaylığını bankacılık sektörünün normlarının ilerisine taşımaları gerektiğini belirten Raies, “Biz de Türkiye Finans olarak insani finansın insana hizmet ile gerçekleşebileceğini düşünüyor ve bu motivasyonla TFX Target, Bol Kepçe mevduat hesabı gibi yenilikçi ürün ve hizmetler geliştirmeye devam ediyoruz.” dedi.

Muhabir: Mücahid Eker, Elif Ferhan Yeşilyurt

Kaynak: http://aa.com.tr/tr/ekonomi/katilim-bankalarinda-hedef-pazar-payi-yuzde-15/968028

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir