İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

“Somalili çocuklar kutuplardaki balinalar kadar düşünülmüyor”

İslam İşbirliği Teşkilatı’nın Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi İSEDAK’ın 34’üncü Toplantısı İstanbul’da başladı.

57 ülkeden temsilcilerin katıldığı İSEDAK toplantısına Kaşıkçı cinayetinin ardından Türkiye’yle ilişkilerinde gerilim yaşayan Suudi Arabistan’dan, Ticaret ve Yatırım Bakanı Majid Bin Abdullah Al Kasabi katıldı.

Açılış oturumunda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, hem İslam ülkelerini hem de Batılı toplumları ve Birleşmiş Milletler’i kıyasıya eleştirdi.

”Savaşı Ortadoğu’ya ve Afrika’ya taşıyanlar refah içinde, biz hala bedel ödüyoruz”

İslam ülkelerini, Birinci Dünya Savaşı’nın sona ermesinin 100 yıldönümünün yaşandığı şu günlerde mevcut önyargılardan sıyrılıp, Batı’nın empoze ettiği oryantalist bakış açısından uzaklaşarak, geçmişin muhasebesini yapmaya çağıran Cumhurbaşkanı Erdoğan, Müslümanlar’ın sürekli Batılı emperyalistlerin oyununa geldiğini savundu.

Cumhurbaşkanı, “Her ne kadar 100 sene önce sona erse de savaşın bıraktığı enkaz, coğrafyamızdan hala tam manasıyla kaldırılamamıştır. Beşeri ve toplumsal alanda, Müslümanlar olarak Birinci Dünya Savaşı’nın yol açtığı sıkıntılarla yüzleşiyoruz. Emperyalist niyetlerle, savaşı Ortadoğu’ya ve Afrika’ya taşıyanlar, huzur ve refah içinde hayatlarını sürdürürken, bizler onların yol açtığı çatışma ve gerilimlerin bedelini ödüyoruz. Biz hala birbirimize düşüyor ve giderek parçalanıyoruz” dedi.

Erdoğan: ”Lawrence gibi karanlık tiplerin dizaynının en büyük kaybedeni Filistinliler”

Konuşmasında Filistin meselesine uzun bir yer ayıran Erdoğan, Birinci Dünya Savaşı sonrası temellerinin atıldığını dile getirdiği İsrail karşısında, Filistin’in en büyük kaybeden olduğunu ifade etti.

Cumhurbaşkanı, “Suriye’den Irak’a, Yemen’den Filistin’e kadar yaşadığımız birçok krizin, gerilimin, kan ve gözyaşının temelinde Büyük Savaş ile yapılan dizayn vardır. Batı başkentlerinde kotarılan, Lawrence gibi karanlık tiplerle hayata geçirilen bu dizaynın en büyük mağduru, maalesef Filistinliler olmuştur. Milyonlarca Filistinli kardeşimiz, sadece topraklarını kaybetmemiş, aynı zamanda dünyanın en ağır haksızlıklarına da maruz bırakılmıştır. Bölgemizin tarihiyle, sosyal ve beşeri dinamikleriyle bağdaşmayan politikalar, elbette sadece Filistin’de değil, diğer yerlerde de acıya, yıkıma, kardeş kavgasına sebebiyet vermiştir. Ama işte 1948’in Filistin’i ve 2018’in Filistin’i. 1948’in İsrail’i, işte 2018’in İsrail’i. Tam tersi yüzölçümünü görüyorsunuz. Buralara nasıl geldik? Tüm insanlık bunlar karşısında ne yaptı?” diye konuştu.

Yemen ve Kaşıkçı üzerinden isim vermeden Suudi Arabistan’ı eleştirdi

İslam dünyasında Sünnilerin ve Şiilerin yaşadığı sorunun, Avrupa’nın ihraç ettiği mezhepçilik ve ırkçılıktan kaynaklandığını ve bu fitnenin İslam’da yeri olmadığını savunan Erdoğan’a göre, bu tablonun sorumlusu aynı zamanda İslam’dan ve birbirlerinden uzaklaşan Müslümanlar, hatta ‘sözde Müslümanlar’.

Erdoğan, “Bir damla petrol, bir damla kandan daha kıymetlidir mantığıyla hareket edenlerin kurduğu tuzaklara artık düşmemeliyiz. Sınırları kanla çizilmiş olan bu coğrafyada, gönüllerimize yeni hudutlar, yeni duvarlar örmemeliyiz. Farklılıklarımızı kaşıyarak, bizleri birbirimize kırdırmaya çalışanların oyunlarına artık gelmemeliyiz. Suriye’den Irak’a, Yemen’den, Filistin’e kadar, tüm bölgede yaşadığımız krizin gerilimin kan ve gözyaşının temelinde Büyük Savaş’la yapılan dizayn vardır. Bugün Yemen’de milyonlar açlık yaşıyorsa bunun sorumlusunu farklı yerlerde aramaya gerek yok. Sorumlusu kim? Yine biz, yani Müslümanlar, sözde müslümanlar. O fakir fukaranın, garip gurebanın hali ortada ve bunlar karşısında, biz hala seyirciyiz. Bir masumu öldürmeyi bütün insanları öldürmek gibi gören bir inancın müntesipleri olarak, yargısız infazlara, vahşi cinayetlere başkalarından önce asıl biz itiraz edeceğiz” dedi.

”BM’nin, kutuplardaki balinaların sayılarını düşündükleri kadar, Somali’deki çocukları düşünmediklerine bizzat şahit oldum”

Yıllardır “dünya beşten büyüktür” söylemiyle Birleşmiş Milletler ve onun beş daimi temsilcili yapısına tepki gösteren Erdoğan, BM’nin reforme edilmesi talebini de yineledi.

Erdoğan, “Çözümü birbirimizden bekleyeceğiz, yabancı devletlerden medet ummanın faydasızlığını gördük, yaşıyoruz. Kapısını çaldığımız uluslararası kuruluşlar da hayal kırıklığına uğratmadı. Bilhassa BM’nin ve daha çok daimi üyelerin çıkarlarının korunduğunu tecrübe ettik. 194 ülke oraya bağlı ama 5 daimi ülke hatta onlardan biri ‘hayır’ derse bir şey yapamazsın. Bu kuruluşlardan ve büyük devletlerden bölgesel krize katkı beklediğimizde elimiz boş döndük. Kutuplardaki balinaların sayılarını düşündükleri kadar Somali’deki çocukları düşünmediklerine bizzat şahit oldum. İşte Akdeniz’de, işte Ege’de ölen insanlarla ilgili derdi var mı? Paranın, petrolün, elmas ve altın dışında kıymet verdikleri pek az değer olduğunu artık gayet iyi biliyoruz. Oradan adalet beklemeyin, BM sistemi reforme edilmeli” ifadelerini kullandı

“Milli paralarımızla ticaret yaparak emperyalizmin prangalarından kurtulalım”

Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi toplantısı olmasına rağmen konuşmasının büyük kısmını siyasi meselelere ayıran Erdoğan, konuşmasının sonunda milli para ile dış ticaret yapılması önerisini dile getirdi.

Erdoğan, “Aramızdaki ticarette milli para birimleri kullanmamız, kollarımıza vurulan emperyalizm prangalarından kurtulmak için son derece önemlidir. İslam İşbirliği teşkilatı içinde ticaretin, %25’e çıkarılması kararının öneminin, bir kez daha altını çiziyorum. Yerli ve milli paramızı kullanmaktan başka çaremiz yok. Aksi takdirde döviz kuru altında ezilmeye devam edeceğiz. Gümrük işlemlerinin kolaylaştırılması, dünya ticaretine yeni bir açılım sağlayacak ve can simidi sağlayacaktır” diye konuştu.

Kaynak: www.amerikaninsesi.com

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir