İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

“Yakın gelecekte çok başarılı CFO’lar çıkacak”

FORTUNE TÜRKIYE & DATAEXPERT iş birliğinde bu sene üçüncüsü düzenlenen Finans Liderleri Zirvesi CFO Summit, 15 Mayıs’ta Hilton İstanbul Bomonti’de gerçekleşti. Finans gündemine yön veren konularıyla yaklaşık 500 milyar doların üzerinde bütçeyi yöneten yöneticilerin buluştuğu ortak bir platform olarak adından söz ettiren CFO Summit’te bu yıl şirketlerin sürdürülebilir başarısı ve gelecek stratejilerinde CFO fonksiyonunun proaktif rolünün önemi masaya yatırıldı. Bu anlamlı günde ayrıca 2018 En Etkin 50 CFO Araştırması Ödülleri de CFO Summit 2018’de sahiplerini buldu.
Bu sene gerçekleşen CFO Summit 2018’de mevcut belirsizlik ortamı, zorlu ekonomi şartları ve hız kesmeyen dijitalleşme sürecinde CFO’ların pozisyonları, risk ve değişim yönetimi ajandalarındaki kritik gündem konuları merceğe alındı.

CFO Summit’te “Yeni Dijital Dünyada Ekonomi, Finans ve Risk Yönetimi” başlıklı bir konuşma yapan Albaraka Türk Genel Müdürü Melikşah Utku ise Türk bankacılık sektörüne değinerek, “Türk bankacılık sektörü veri merkezi olma konusunda iş yapış şeklini değiştirmeli. Türk bankacılık yapısı tehdit altında değil, mevzuat altında ve korunuyor. Puslu havalarda tedbirli olmamız gerek. İletişim tarzımız, iş yaptığımız insanlar ve yeniliklerle beraber ayakta durabilme kabiliyetimizi kaybetmememiz gerek. Türk CFO’lar bu işin altından kalkacaktır. Gelecekte karşımıza çok kabiliyetli CFO’lar çıkacak” dedi.

EROL BILECIK: “DEMOKRASI KÜRESEL ÇAPTA GERILEDI”
CFO Summit’in açılış konuşmasını TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik yaptı. Bilecik’in konuşması “Dünya ve Türkiye Ekonomisinde Reform ve İstikrar Arayışı” üzerineydi. Dünyanın ve Türkiye’nin içinde bulunduğu, belirsizliklerin giderek arttığı, hızlı değişimlerin yaşandığı zor koşullarda finansal yönetimin de giderek zorlaştığı süreçten bahseden Bilecik, “Belirsizlik, herkese kaygı verir. Kaygıdan kurtulmak için o konuyu belirgin hale getirmek isteriz. Belirsizliklerden bahsederken eskiden yalnızca hangi senaryonun daha olası olduğunu konuşurduk. Bugün, olası senaryoların ne olduğunun dahi belli olmadığı bir süreçteyiz. Aklımıza hiç gelmeyecek koşulların aniden karşımıza çıktığı bir ortamdayız” dedi.
Bilecik, FreedomHouse’un yayınladığı Demokrasi Endeksi Raporu sonuçlarına da değindi. Son 12 yıldır demokrasinin küresel çapta gerilediğine dikkat çekti. 2017’de 71 ülkede siyasi hak ve özgürlüklerde gerileme yaşanırken, sadece 35 ülkede ilerleme kaydedildiğini söyledi ve “Maalesef ülkemiz 35 ülkenin içine giremedi” dedi. Bilecik, böyle bir dönemde iş dünyası olarak iş yapma ve yatırım ortamının iyileşmesi için hükümetlerden en önde gelen beklentilerini açıklarken, demokrasinin ve hukukun üstünlüğünün geliştirilmesi, ifade ve düşünce özgürlüğünün, basın özgürlüğünün koşulsuz sağlanması, kurumların güçlendirilmesi, ekonomik istikrarın sağlanması, yapısal reformlarla rekabet gücünün artırılması ve AB üyelik müzakerelerinin yeniden canlandırılması konularının önemli olduğunu söyledi.
Bilecik konuşmasının sonunda, koşullar ne olursa olsun, ekonominin büyüdüğünü, istihdamın arttığını ve her türlü finansal şoka rağmen olağanüstü bir dirençle ayakta Türkiye’den bahsederken, yabancı ülke temsilcileri ile sıklıkla görüştüklerini söyledi ve çoğunun hayretler içinde “Türkiye’de bu kadar belirsizlik, risk ve şoklar var. Nasıl oluyor da işlerinizi yürütebiliyorsunuz? Ekonominizin bu mucizevi direnç gücü nereden geliyor?” dediklerini söyledi. Bu konuda; “Bence şu an bu salonda bulunan herkes o mucizenin bir parçası. Her başarının ardında doğru yönetim, doğru insan kaynağı var. CFO’lar, temelde parayı yönetirler. Parayı yönetenlerse, dünyayı yönetirler. Dolayısıyla daha iyi bir dünya için size çok iş düşüyor” dedi.

ÖMÜR TAN: “SIGMOID EĞRISINI YÖNETMEK ÖNEMLI”
“Hızla Değişen Dünyada Çevik Olmak” başlıklı sunumunu yapan QNB Finansbank Kurumsal ve Ticari Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Ömür Tan da, şirketlerin gelişim döngüsüne ve CFO’ların bu döngüdeki rollerine değinerek, “Günümüz iş dünyasında şirketlerin gelişim döngüsü var. Biz buna ‘sigmoid’ eğrisi diyoruz. Bu eğri başlangıç, büyüme, olgunluk ve gerileme ile açıklanabilir. Bu eğriyi iyi yönetmek için, fikir, zamanlama, uygulama faktörleri önemli. QNB Finansbank olarak biz de bu eğriyi başarılı bir şekilde hizmet farkımızı öne çıkararak gerçekleştiriyoruz” dedi.

YÖNETIM PERSPEKTIFINDEN CFO’NUN ROLÜ
Global Yatırım Holding Yönetim Kurulu Üyesi Adnan Nas’ın moderatörlüğünde gerçekleşen panelde, CFO’ların rolü ve gelecekte öne çıkacak gelişmeler ele alındı. CFO’ların iş dünyasındaki yönetim süreçleriyle ilgili olarak söz alan Ata Holding CEO’su Faruk Işık, CFO tanımının tarihsel döneme bakıldığında Konfüçyüs zamanına kadar uzandığını söyledi ve şöyle devam etti: “Büyük Çin bilgesi, filozof, siyasal yönetici ve Çin tarihinde resmi din olarak kabul edilen öğretilerin kuramcısı Konfüçyüs, aslında CFO tanımını o dönemlerde yapmış. Onun felsefesinde ahlak ve siyaset iç içeydi. Konfüçyüs, yöneticilere ‘Eğer siz iyiyi isterseniz, insanlar da iyi olur’ der. Toplumda yetkisini iyilikseverlikle kullanan bir yönetici -ki CFO’ların yönetimdeki gücü açısından bu çok önemli, o topluluğu elinde tutar ve çok değer görür. CFO’lar da yönetimde erdemli kişiler olmak zorunda. Yine benzer şekilde Karahanlı Yusuf Has Hacib “Kutadgu Bilig” adlı eserinde bu mesleği icra edeceklerin sahip olması gereken ahlaki vasıflarını tanımlar” dedi.
Mediterra Yönetici Ortağı Ahmet Faralyalı ise panelde yaptığı konuşmada, “İkinci kuşak CFO’ların, şirketlerin finansal verilerini EbitDA’ya kadar bildiklerini söylerken, eksik yönlere vurgu yaptı. Faralyalı, pek çok şirkette CFO statüsündeki kişinin gerekli yetkinliklere ulaşmadığını, altyapı açısından sorunların olduğuna dikkat çekti. İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı H. Ersin Özince ise bankacılık ve finans kategorisinde CFO’ların fonksiyonunu, sermayenin konumunu sürdürülebilir seviyede tutmanın dışında, başarıyı da beraberinde getiren kişiler olarak nitelendirdi. Özince, “Artık müşteriden hissedara kadar herkes sermayenin ne yaptığını öğrenmek istiyor. CFO’lar da bu şeffaflık doğrultusunda en doğru bilgileri veren kişiler olmalı” dedi.
Panelde söz alan son konuşmacı ise Petrol Ofisi CEO’su Selim Şiper oldu. Şiper de CFO’ların hayata “ezoterik” bakan yani iş hayatında içselliği hayatının odağına koymuş, gelenekselleşmiş yapılar arasına sıkışmış yönetici tipleri olduğunu ancak artık böyle yönetici tiplerinin kalmadığına değindi. Şiper, bilginin daha hızlı olduğu, verilerin datalara aktarıldığı bir dönemde, odasından hiç çıkmadan asık suratlı ve şirketin kaderini sadece tek başına tayin eden CFO’ların olumlu karşılanmadığını söyledi.

DIJITALLEŞEN DÜNYADA ÖDEME SISTEMLERI
Verifone EEMEA Bölge Başkanı ve Global İcra Kurulu Üyesi Bülent Özayaz da yaptığı konuşmada, VeriFone’un dijitalleşen dünyada hayata geçirdiği hizmetlerden söz etti ve “Odaklandığımız üç ana iş bölümünde de Türkiye’de önemli projeleri hayata geçirmeye çalışıyoruz. Güvenli ödeme işlemleri, ödemenin hizmet olarak perakendecilere sunulması ve bu hizmetin kişiselleştirilmesi ve iş ticaret zemini yaratmak” dedi.

DIJITALLEŞEN DÜNYADA CFO’NUN YERI
CFO Summit’in bir diğer paneli de Fortune Türkiye Yayın Direktörü Cüneyt Toros’un moderatörlüğünde gerçekleşti. CFO’ları yakından ilgilendiren gelişmelerden biri de dijitalleşme. Kripto para birimleri gibi henüz dünyanın düzenleyici altyapı bazında tam hazır olmadığı gelişmeler, ticaret savaşları senaryoları, yerli ve milli eksenli yatırım programları hepsi bu konu özelinde daha da önem kazanıyor. Deloitte Türkiye Partner Cem Sezgin de bu konulara dikkat çekti. Proje finansmanında, mevcut kredi ve ticari borç yükünü optimize etmede, kur riski başta olmak üzere finansal riskleri yönetmekte, yatırımcı ilişkilerinde, yetkin ve başarılı olan CFO’ların revaçta olduğuna değindi ve CFO’ları ilgilendiren önemli konulardan birinin de dijital dönüşüm olduğunu söyledi ve “Dijitalleşme ve analitik alanlarında CFO’lar çok daha aktif olacak ve şirketlerinde önemli roller alacaklar. Öncelikle robotik, biraz daha geriden ise yapay zeka iyiden iyiye CFO’ların dünyasına girecek. Dolayısıyla ‘yeni nesil’ dijital CFO’ların hakimiyetinin başlayacağı dönem uzak değil” dedi.
IFS Türkiye Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ergin Öztürk ise dünya ile rekabet edebilir Türk markaları yaratmak için işletmelerde teknoloji yardımı ile esnek, yalın ve verimli süreçler oluşturmanın önemini vurguladı ve şöyle devam etti: “Dünya dijital dönüşüme başladı. Teknolojinin hızlı gelişimine bağlı olarak bulut bilişim, arttırılmış gerçeklik, büyük veri, nesnelerin interneti (IoT) ve Endüstri 4.0 gibi kavramlar hayatımızın içine girdi. İnternet teknolojilerinin gelişimi ile nesnelerin interneti ve bu etkiyle 4.0 Endüstri Devrimi başladı.”
Türk Telekom Finans Genel Müdür Yardımcısı Kaan Aktan ise yakın gelecekte robot teknolojisi ve yapay zekaya dikkat çekti ve “İşlerin standardizasyonu açısından otomasyon tarafında iştahımızın büyük olduğunu söyleyebilirim. Bunun için altyapımızı oluşturuyoruz” dedi. Aktan, “Yeni kuşağın eğilimleri, bu süreci yönetecek profile uyuyor. Devrimi hissedeceğimiz bir ortamı yakalayabiliriz. Ayrıca çalışanlarımız yeni gelişen teknolojilerin de etkisiyle artık büyük veriye kolaylıkla ulaşabiliyor. Yeni gelişen teknolojilerin sunduğu imkanlar çarpan etkisi yapıyor. Finanstan, satışa ve müşteri ilişkilerine kadar tüm alanlarda otomasyona geçiş için işleri herkesin aynı şekilde yapması gerekiyor.”

HALKA ARZLAR VE ŞİRKET BİRLEŞMELERİNDE RİSKLER VE FIRSATLAR
Esin Avukatlık Partner Muhsin Keskin’in moderatörlüğünde gerçekleşen bir diğer panelde ise son dönemde Türkiye’nin gündemine damga vuran halka arz ve birleşme operasyonları ele alındı. PwC Türkiye Partner Engin Alioğlu, şirket olarak alım ve satım işlemleri sürecinde Özel Sermaye Fonlarına danışmanlık verdiklerini söyledi ve “Şirket satışlarında sürecin en uygun başlangıç zamanını belirlemek, büyümeyi optimize etmek ve hangi alıcılar ile süreçte devam etmek konuları ön plana çıkıyor. Şirket alım ve satım anlaşmalarında maksimum faydayı sağlamak amaçlı finansal, operasyonel ve ticari özel inceleme hizmetlerimizi entegre şekilde sunuyoruz” dedi.
Turkven Partner Hale Özsoy Bıyıklı ise Türkiye’ye 2000 yılından bugüne kadar yaklaşık 5 milyar dolar yatırım getiren Turkven’in, 2017 ve 2018’de 1 milyar dolarlık yeni uluslararası doğrudan yatırımı Türkiye’ye çekme hedefi olduğuna değindi. En son Haziran ayında Mavi Jeans’in halka arzı ile uzun bir aradan sonra yabancı yatırımcıları tekrar Borsa İstanbul’da bir halka arza ikna ettiklerini anlattı.
Boyner Grup, Grup CFO M. Türkay Tatar ise panelde Beymen’in halka arzıyla ilgili genel bir değerlendirme yaptı. Halka arzların çok regüle süreçler olduğunu söyledi. Tatar, “Türkiye’de riskler yüksek. Altı ay sonrasını bilmek mümkün değil. Bugünkü piyasalar bize temkinli olmayı söylüyor. Azınlık hisse satıyorsanız gelen yatırımcıyla ilginizin devam etmesi şart. Doğru bir yatırımcı portföyü bulmak zor. Halka açıldıktan sonra da şirketler, hisselerinin yüksek hacimle iyi yatırımcıların elinde olmasını ve büyük endekslerin parçası olmasını arzu eder. Eskiden halka açık şirket olmanın faydalarından bahsedilirdi ama bugün sadece bir finansman aracı olduğunu söylemek mümkün. Yani nakde dönecek bir araç” dedi.
Goldman Sachs Türkiye Başkanı Zeynep Yenel de konuşmasında, global kriz sonrası şirketlerin temkinli davrandığını, Türkiye’de halka arz konusunda sağlıklı bir ortamın oluşabilmesi için stabilitenin şart olduğunu söyledi. Mey İçki örneğini paylaştı ve “Mey İçki’yi halka arz ederken, hiç ummadığımız anda bir gecede hayal ettiğimiz fiyatın üzerinde sattık. Demek ki sağlıklı ortamlar olursa iyi sonuçlar almak mümkün” dedi.

BELIRSIZLIK VE RISK ORTAMINDA FINANS YÖNETIMI
KPMG Türkiye Başkanı Murat Alsan’ın yönettiği son panelde ise günün en önemli konusu belirsizlik ve risk ortamı ele alındı. Borusan Holding Grup CFO’su Barış Kökoğlu, söz aldığı panelde riski yönetirken temkinli hareket etmenin gerekliliğine dikkat çekti. Kökoğlu, “Deyim yerindeyse bazen bir uçakla önce 40 bin feete çıkıp, tepeden işlerinize ve gidişata bakmakta yarar var. Sadece bunlar da değil, sektör, İK, ekonomi nereye gidiyor her şeyi kontrol etmek şart. Borusan Holding olarak mali konuların yönetimini, finansman ve yatırımcı ilişkileri ile mali planlama ve kontrol fonksiyonlarını tek bir çatı altında birleştirerek yürütüyoruz. Fon yaratma, hazine, yatırımcı ilişkileri, mali analiz, raporlama, konsolidasyon, vergi planlaması, risk yönetimi gibi kritik önem taşıyan mali süreçleri ve fonksiyonları bir bütün olarak yönetiyoruz” dedi.
Kredi Kayıt Bürosu Genel Müdürü Kasım Akdeniz ise alacak riskinin yönetimiyle ilgili reel sektör firmalarıyla ilgili genel bir bilgi paylaştı ve “Bu alanda başarının yolu, vadeli satış yapılacak kişinin seçiminin çek ve risk raporlarına göre yapılması. Yani piyasaya ve bankalara olan borçlarını ödeyip ödemediğine bakarak yapmaları. Bugün iflasa giden firmaların çoğunluğunun sorunu alacaklarını zamanında tahsil edememekten kaynaklanıyor. KKB olarak reel sektörü, çek ve risk raporları, bu raporların güvenli bir şekilde alınıp paylaşılabildiği findeks.com platformuyla ve özellikle orta/büyük ölçekli firmalarımızı da karar destek sistemleriyle desteklemeyi hedefliyoruz. Buradaki ana hedefimiz risklerini doğru yöneten, sermayesini koruyan bir reel sektör yaratma konusunda KKB olarak tüm kaynaklarımızı harekete geçirmek. Sermayesini koruyan, iş hacmini artıran ve sürdürülebilirliğini artıran bir reel sektör daha fazla yatırım, daha fazla istihdam ve daha yüksek milli gelir demek. Bu süreçte KKB olarak bizim de yapabileceğimiz çok şey olduğunu gördük ve harekete geçtik” dedi.
Alarko Holding Yönetim Kurulu Üyesi Niv Garih ise yaptığı konuşmada, belli başlı iş ilkeleri ve kriterleri üzerinde durdu. Garih, “İş hayatında içtenlikle inandığım üç temel faktör var. Birincisi istikrarlılık, ikincisi ısrarcılık, üçüncüsü de devamlılık… Bu üç faktör sayesinde pek çok başarı yakalanabilir.”
Garih ayrıca, “Alarko olarak tepedeki kararları alt mecralara dikte etme taraftarı değiliz. Mali disiplin çok önemli. Paradan para kazanmak değil, operasyonlarımızı geliştirmek niyetindeyiz” dedi. CFO Summit, En Etkin 50 CFO ödül töreninin ardından, latin danslar konusunda senior kategorisinde çeşitli Türkiye şampiyonlukları bulunan DeFacto Finans Başkan Yardımcısı Önder Şenol’un, sürpriz latin dans performansıyla son buldu.

Kaynak: Fortune Turkey

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir