İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Faizli bankanın vadesiz hesabı da caiz değil

Yeni Şafak Gazetesi yazarı Prof. Dr. Hayrettin Karaman, faizli bankaların vadesiz hesaplarına yatırılan mevduatlar üzerinden de ilgili bankanın kredi kullandırıp faiz geliri elde ediyor olması nedeniyle faiz hassasiyeti olan kişilerin bu konuda dikkatli olması konusunda uyarıyor. Karaman’ın Yeni Şafak gazetesinde konuyla ilgili olarak bugün yazdığı yazısını paylaşıyoruz:

Bakın ben Helâller Haramlar kitabımda ne diyorum (sitemde de var):

Sualinize cevaba geçmeden önce Cenâb-ı Mevlâ’dan şu imtihan dünyasında mal, evlât, şöhret ve servetle imtihanlarda muvaffak olabilmemiz için inâyetini esirgememesini niyaz ediyorum.

Bir Müslüman bir akit ve anlaşma yaparken gelir ve giderinde, akdin sonucunda faizi öngörmemiş, faizi akde sokmamış olursa, borcun ödenmesi geciktiğinde, vadesinde ödeme yapılmadığında -gecikme dönemi içinde meydana gelen- enflasyon farkı ödemeye dâhil edilir. Aksi halde borçlu borcunu tam değil, eksik ödemiş olur. Eğer borç, Allah rızası için ödünç para vermeden hâsıl olmuş bulunursa ödeme zamanının geçmesi, vâdenin gelmesi ve geçmesi sözkonusu olmaksızın ödeme enflasyon farkı ile birlikte yapılır.

Eğer akit banka ile yapılmış ise; yani bankaya mevduat yatırılmış veya kredi alınmış ise bu da bir akittir, ancak burada akde faiz dâhil edilmiştir, belli bir zaman sonunda şu kadar faiz alınacak veya verilecektir, bu alış-veriş akdin hükmüne dâhildir. Müslümanın işte böyle bir akdi yapması câiz değildir. Ödeme zamanı geldiğinde alınan veya verilen faiz enflasyonun altında kalsa bile bu durum, başta yapılan faizli akit günahını ortadan kaldırmaz. Ayrıca bankaya yatırılan paralar yüksek ve reel faizlerle isteyene kredi olarak verildiği için, mevduat sahibine parasının reel faizi verilmese bile bu paraya reel faiz tahakkuk etmiştir, banka bu faizi almıştır ve buna mevduat sahibi razı olmuştur. Böyle bir mevduat sahibi, kendisi reel faiz alan kimseden daha bedbaht ve ahmaktır; çünkü bu ikincisi hiç olmazsa -haram işleyerek- dünyasını kurtarmıştır, birincisi ise hem haram işlemiş, hem de dünyevî bir menfaat elde etmemiştir.”

Kaynak: Yeni Şafak

 

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir