İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Sanki Yedim Camii’nin ilginç hikayesi

Dünkü haberimizde Black Friday kapsamında yapılan harcamalar ve buna karşılık dünyada baş gösteren yoksulluk rakamlarından bahsetmiştik. Ancak yazıyı okuyan çoğumuzun zihninde şu soru belirdi: “İyi de ben ne yapabilirim ki?”

Biz de tam bu soruya cevap olacak nitelikte bir hikayeyi sizlerle paylaşmak istedik. “Sanki…” ile başlayan her cümlenin bir tuğla olması ile inşa edilen ve bugün hala ayakta olan bu caminin hikayesi, bize herkesin kendi çapında bir şeyler yapabileceğini gösteriyor. Sizleri İstanbul Fatih’te bulunan Sanki Yedim Cami’nin ilginç hikayesi ile başbaşa bırakıyoruz…

Osmanlı döneminde, orta halli bir esnaf, padişahların yaptırdığı selatin camilerini görüp imrenmiş ve kendisi de bir cami yaptırmak istemiş.

Cami yaptırma niyeti kalbinde öyle güçlenmiş ki, bir tutku halini almış.

Ama ne hali, ne de maddî durumu cami yaptırmaya müsaitmiş.

Her zaman olduğu gibi çevresindeki insanlar yolundan çevirip, ümidini kırmak için seferber olmuşlar. “Gel vazgeç bu sevdadan, boyundan büyük işlere kalkışma…” deseler de o yolundan dönmemiş.

Ve “işten artmaz dişten artar” düsturuyla azmetmiş, nefsinin arzularını dizginleyerek para biriktirmeye karar vermiş.

Ne zaman ki canı bir şey istese, “Sanki yedim!” deyip, parasını bir kenara koymuş.

Bu şekilde 20 yıl boyunca biriktirdiği paralar küçük bir cami yaptıracak miktara ulaşmış ve Fatih’teki Zeyrek semtinde kendisine gösterilen yere hayalindeki camiyi yaptırmış.

Bu güzel insan, hem hayalindeki camiyi yaptırmış, hem de insanlara güzel mi güzel bir örnek bırakmış.

Bir insanın ciddi niyet ettiğinde ve gereğini yaptığında nasıl başarılı olduğunu göstermiş.

Ayrıca tutumlu olmanın insana neler kazandıracağının da çarpıcı bir örneğini göstermiş.

Sözümüzü, Bediüzzaman Hazretlerinin ‘İktisat Risalesi’ isimli eserindeki nükteyle bitirelim. İktisat risalesinde bu güzel insanın iktisatlı tutumuna dair der ki:

“Lezâiz (lezzetler) çağırdıkça, ‘Sanki yedim’ demeli.

‘Sanki yedim’i düstur yapan, ‘Sanki yedim’ namındaki bir mescidi yiyebilirdi, yemedi.”

Sanki Yedim Camii, İstanbul’un Fatih ilçesinde yer alan, Osmanlı döneminden kalma tarihî bir ibadethanedir. Zeyrek mahallesi, Kırbacı Sokağı’nda yer alan caminin 17. yüzyılda yapıldığı tahmin edilmektedir.

Bu camiyi yaptıranın, Keçeci Hayreddin veya Adanalı Şakir Efendi olduğu ve bu kişinin canı bir şey çektikçe yemeyip “Sanki yedim” diyerek parasını biriktirdiği ve bu şekilde yaptırdığı camiye de bu ismi verdiği rivayet edilir.

Sanki Yedim Camii, Birinci Dünya Savaşı’ndan önceki Fatih yangınında harap oldu. 1959-60 yıllarında halkın yardımıyla, aslından farklı biçimde yeniden yaptırıldı ve bugün hizmet vermeye devam etmekte.

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir