İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

“Türkiye’nin bölgesel liderliği, ABD’yi rahatsız ediyor”

İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi’nde (İZÜ) düzenlenen “Uluslararası Müslüman Ümmet Konferansı” sona erdi.

İZÜ bünyesinde faaliyet gösteren İslam ve Küresel İlişkiler Merkezi (CIGA) tarafından organize edilen konferansa, 20’den fazla uluslararası bilim adamı konuşmacı olarak katıldı.

CIGA’nın bu yıl ikinci kez düzenlediği konferans, Washington DC Georgetown Üniversitesi’nde bulunan Alwaleed Müslüman-Hıristiyan Anlayışı Merkezi ve Doha’daki Hamad Bin Khalifa Üniversitesi’ndeki İslami Bilimler Koleji ortaklığında gerçekleştirildi.

Üç gün süren konferansta, sekülerizm, milliyetçilik, mezhepçilik ve sömürgecilik tehdidinin İslam dünyasında yarattığı fay hatları ile Müslüman toplulukların karşı karşıya kaldığı tehlikeler, uzman akademisyenlerce detaylı şekilde analiz edilerek, bu tehditlere karşı çözüm önerileri sunuldu.

Konferansın son gününde “Milliyetçilik”, “Sömürgecilikle Mücadele” ile “Dinin Toplumdaki Rolü” başlıklı paneller düzenlendi.

ABD Lafayetta Üniversitesi’nden Dr. Hafsa Kanjwal, “Güney Asya’da Milliyetçilik Paradoksu” başlıklı konuşmasında, Pakistan, Bangladeş ve Keşmir’deki milliyetçilik sorununu ele aldı.

Kanjwal sunumunda ayrıca, 1947 yılından veri Hindistan ile Pakistan arasında çözülmeyen bir sorun haline gelen Keşmir sorununu, ülkedeki ayrılıkçı hareketleri ve bağımsızlık taleplerini de irdeledi.

“Türkiye’de Çok Kültürlülük ve Müslüman Milliyetçiliği” konusunu ele alan Koç Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şener Aktürk de Müslüman ülkelerde özellikle Pakistan ve Cezayir’de Batı sömürgeciliğine karşı yükselen milliyetçilik hareketlerini anlattı.

Türkiye’deki milliyetçilik hareketlerine de değinen Aktürk, AK Parti hükümetinin Alevi, Kürt ve Ermeni açılımı sürecini ve bu süreçte elde edilen kazanımları aktardı.

ABD Kuzey Carolina Üniversitesi’nden Dr. Sarah Shields ise “Ortadoğu’da Etnik Kimlik ve Milliyetçilik” kavramlarının yeniden ele alınmasına ilişkin bir sunum yaptı.

İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi’nde üç gün boyunca devam eden konferansın kapanış konuşmalarını, İZÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Bulut’un yanı sıra ABD Georgetown Üniversitesi’nden Dr. Jonathan Brown, Fransız Araştırmacı Dr. François Burgat, Colombia Üniversitesi’nden Joseph Massad, Güney Afrika Johannesburg Üniversitesi’nde Farid Esack yaptı.

“Türkiye’nin bölgede istikrarı sağlamaktan başka seçeneği yok”

Konferansın kapanışında Türkiye’nin bölgede üstlendiği rol ve ekonomik saldırılar da gündeme geldi.

Prof. Dr. Sami Al-Arian’ın, “Türk ekonomisin yapısal sorunları mı var yoksa dış müdahaleler mi oluyor?” sorusuna İZÜ Rektörü Prof. Dr. Rektör Bulut şöyle yanıt verdi:

“Son yıllarda Türkiye’de yaşanan politik ve ekonomik gelişmeler, Türkiye’nin istikrarlı duruşu ile ilgili bir olgu gibi gözüküyor. Bir ekonomi tarihçisi olarak altını çizmek isterim ki Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılmasından sonra yaklaşık 80 yıldır bu konuları tartışıyoruz. Türkiyeyi diğer Müslüman ülkelerle karşılaştırdığımızda ekonomik ve politik olarak daha istikrarlı bir durum sergiliyor. Özellikle 2002’den beri Türkiye ilk defa ekonomik büyüme konusunda gelişmiş ülkeler arasında yer aldı.Yeni Cumhurbaşkanlığı sisteminin de Türkiye’nin hem ekonomik hem de siyasi anlamda gelişmesine destek olacağını düşünüyorum. Türkiye ilk defa kendi ajandasına, kendi ülkesine, bölgesine, Müslümanlara yoğunlaştığı bir noktaya geldi. Dolayısıyla ekonomik sorunlar dış kaynaklı operasyonlar olabilir.”

Prof. Dr. Sami Al-Arian’ın, Türk ekonomisi ile ilgili sorusu üzerine California Üniversitesi’den Prof. Dr. Mujeeb R. Khan ise şunları kaydetti:

“Türkiye’nin bölgesel liderlik amacı ABD’nin rahatsız olduğu bir konu. Bunu kabul edilemez buluyorlar. Elbette Türkiye’nin seçeneği yok. Çünkü Misakı Milli artık elverişli değil. Orta Doğu’dan kaçınmak isteseniz bile Orta Doğu size gelir, korkunç savaşlar ve sınırları geçen mültecilerden gördüğümüz gibi. Türkiye’nin bölgede istikrarı sağlamaktan başka seçeneği yok. Ancak bu durum küresel güç dengelerini rahatsız ediyor. Bu bir açıdan Amerikan ekonomik ve finans çıkarlarına bağlı bir açıdan da ideolojik. Türkiye’nin seçenekleri neler? Artık çift kutuplu bir uluslararası sistemde yaşamadığımız için Türkiye’nin seçenekleri var. Artık çok kutuplu bir dünyada yaşıyoruz.”

Kaynak: www.haberler.com

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir