İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Eşinin dilinden Büyükdeniz’in bilinmeyen yönleri

19 Ekim 2009 günü aramızdan ayrılan katılım bankacılığının duayen isimlerinden ve Albaraka Türk eski genel müdürü Adnan Büyükdeniz’i vefat yıldönümü olan 19 Ekim akşamı saat 19:30’da Marmara Üniversitesi İlahiyat Faükültesi Dr. Reşat Küçük sahnesinde Albaraka Türk ile birlikte tertiplediğimiz anma gecesinde dostlarıyla birlikte yad edeceğiz. Program öncesi Büyükdeniz’i ve ideallerini daha yakından tanımak için ailesinin ve sevenlerinin dilinden Büyükdeniz hakkında söylenenleri sizlerle paylaşacağız. Adnan Büyükdeniz’in eşi olan Saliha Büyükdeniz’e kulak vereceğiz.

  • Hayatta kimileri yonga gibi dümdüz, kimileri ise havuç gibi sürekli aşağıya doğru iner. O’nun da hayata bakışı hep derinlemesineydi. Bu nedenle ben kendisine “Sen bir havuçsun” derdim. Kişilik olarak sürekli araştıran ve derine inen bir insandı.
  • Adnan Bey yemeği severdi. Rahmetli anneannemiz bu konuda bana şöyle bir tavsiyede bulunmuştu, “Kızım evde eğer maydonozun yoksa O’na köfte yapma.” Yani hiçbir zaman eksik malzemeyle O’na bir şey yapma. Bu çok basit bir örnek, ancak O’nun mükemmeliyetçiliğini anlatmak için güzel bir örnek.
  • Klasik müzikten çok hoşlanırdı. Ortak yönlerimizden birisi de buydu. Bütün klasik müzik serisi bizde bulunur, çocuklarda da klasik müzik anlayışı oluştu.
  • Tanıştıktan sonra evlilik sürecimiz çok hızlı gelişti, ancak vesile olanlardan Allah razı olsun. Benim hayata bakışımı da çok değiştirdi, katkılar yaptı.
  • İşine kendini o kadar kaptırmıştı ki, son günün akşamında Temel Bey geldiğinde, Adnan Bey birden bire (Aldığı morfinin de etkisiyle) “Bana kağıt-kalem verin” dedi ve “Bak Temel, 195 milyon dolar şuraya verin, buna dikkat edin” gibi şeyler söyledikten sonra kendine geldi ve güldü… İşiyle kafası o kadar meşguldü ki, bir anda işten bahsetmeye başlıyordu, biz de katılınca farkına varıp başlıyordu gülmeye… Son ana kadar kendini kaybetmedi.
  • Yurtdışı toplantılarda öğlen arası verildiğinde Adnan Bey yemeğe kalmaz, o süreyi fotoğraf çekerek değerlendirirdi. Mısır’daki toplantının çay arasında bile gider Luksor’da Nil nehrinden göneşin batışını çeker, sonra tekrar toplantıya dönerdi.

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir