İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

“İslam faizi mi yoksa riba’yı mı yasaklamıştır?”

Dokuzuncu cumhurbaşkanı merhum Süleyman Demirel’in Köprü dergisinin 1988 yılında yayınlanan Mart sayısına verdiği röportajda faiz hakkındaki düşüncelerini dile getirmiş. Demirel, faizin mi yoksa ribanın mı yasaklandığına dair o dönem tartışmaların devam ettiğini belirterek devletin faizi teşvik etmemek adına tefecilikten vazgeçmesi gerektiğini belirtiyor. İşte o röportajın ilgili kısmı:

“- Faiz hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?
Kuran-ı Kerim faizi men eder, yasaklar. Faiz mi yasaklanmıştır, riba mı yasaklanmıştır; tartışması vardır. “Paranın değeri olması lazımdır, o da başka şeyler gibi maldır” deyip, bu değer mi yasaklanmıştır, yoksa murabahacılık, tefecilik, paranın aşırı bedelle satılması mı yasaklanmıştır, tartışması yapanlar vardır. Fakat bugünkü sistem, dünyada ve Türkiye’de bankalar sistemi mevcut olduğu sürece de faizden kurtulmak mümkün değildir.

Yalnız, devlet kendisi tefeci haline gelirse, o zaman faizi teşvik etmiş olur. Şöyle ki: Devlet büyük sıkıntılar içinde kıvranır ve çok büyük faizlerle istikraz yapar(borçlanır). O zaman bankalar onunla yarışır. Aşırı enflasyonun da bulunduğu bir ülkede eğer faiz yüzde 70’i, yüzde 80’i buluyorsa, tam tefeciliktir bu işte. Murabaha budur, riba budur. Hangi açıdan bakarsanız bakın, böyle bir düzenin ekonomik bir anlamı yoktur, sosyal bir anlamı da yoktur.

Aslında “Tasarrufumun faiziyle geçiniyorum” diyen adama baksanız, o tasarrufunu da koruyamadığını görürsünüz. Bir milyon lirayı bundan altı yedi sene evvel bankaya vermiş birisi faizini almış yemişse, bugün o para bin liraya inmiştir. Yediği, aslında kendi parasıdır.”

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir